İdkk dan beklentim
İdkk nın yapması gerekenleri yazayım dedim bugün de günlük.. yüksek müsaadenle.. eh şimdi sen diyeceksin ki bir o mu kaldı.. zate eti ne budu ne; kapsamlı bir yapısı var mı ki idkk dan bir şeyler talep edeceksin.. yoo bunu asla kabul etmem.. bir umudun somutlaşmış halidir benim gözümde idkk.. ne zaman aklıma gelse burnumun direği sızlar.. mesleğe ilk atanmamız.. sonra bizi eğitim için ankaraya çağrışı –ki bizden sonrakilere çok daha ali cenap davranıp antalyayada eğitim vermişti ya neyse- sonra ilk kez bir gün emekte gittiğim ofisleri..
idkk, ankaradaki en sevdiğim kutlu belde emekte (çünkü muaassebe denetmeleri fabrikası, biricik yuvamızdır) olması ile kalbimi baştan fethetmişti.. ve bizi karşılayan sıcak, içten çalışanlar.. bir şef vardı sanırım ilk başlarda bir iki memur.. bir şube müdürü, uzmanlar.. ileride daha da büyüyeceği söyleniyordu.. özetle ümitvar bir kuruldu benim için (ve halen de öyledir hani).. geleceği aydınlatan bir ışığı vardı.. o gün ilginç bir gündü aslında idkk yı ziyaretimiz sonrası duayen üstat Ahmet Bağbaşlıoğlu'nu ziyaret etmiş ve sohbetiyle müstefit olmuştuk.. sadece iyi bir kontrolör değil işin felsefesini yapmaya koyulmuş bir bilgeydi bizim gözümüzde kendisi.. netekim asırlık çınar başlıklı şiiri muhteşemdir.. anlam doludur, kulak verene..
YIKILAN ÇINAR İLE YEŞEREN FİDAN
26 Mayıs 1927 de doğdu,
Adı “Bin elli” kondu,
Devlet malını canı belledi,
Dile kolay, 80 yıl onu namusuyla yönetti.
Milletin hakkını korumaktı, en büyük yemini,
En çok saymana güvendi ve onu yed-i emin
tayin etti,
Nerede görev, nerede sorumluluk varsa ona
yükledi,
O da taşımak için hakkıyla bu şerefi,
Çalıştı, didindi, direndi, ömrünü yitirdi,
Belki de bu idi, “mali Anayasa” nın tek
vebali.
Ona teşekkür etmek, vefanın gereği,
Herkesin hayrınadır, Devletin dirliği,
Vermek zorundayız ilme, liyakate ve hukuka
önceliği,
Ancak, bugün de yarında hiç unutmayalım ki;
Emeğimiz, ürettiğimiz ve hizmetimiz ölçüsünde
olabiliriz efendi.
Avrupa Birliğine katılmak, tek hedefimiz
oldu,
Yeniden yapılanma, artık kaçınılmaz yoldu.
5018 ile kurulacak, şimdi yeni mali
düzenimiz.
Anlaşılan olacak o, yeni ümidimiz.
Dikilen taze fidan, “Beş bin on sekiz” diyor
ki;
Güvendim ve görevlendirdim seni, ey yetkili,
Verdim sana en kutsal bildiğim emaneti,
Kamu kaynağını, hazineyi,
Sundum, en tutarlı gerekçeleri,
En akılcı, en güzel hedefleri,
Getirdim, en sağlam mali ilkeleri,
Sözünde dur, iyi yönet, verimli kullan
varlığımı,
Unutma soracak millet bunun, mutlak hesabını,
Yıkıp, tarihe gömdüm, gelecek için asırlık
çınarı,
Biliyorum, arayacağım, “ Muhasebe Yetkilisi”
yaptığım saymanı.
Ne pahasına olursa olsun, sağlamalıyım,
Görev-yetki-sorumluluk dengesini,
Başka çarem yok, mutlaka kurmalıyım,
Çağdaş nitelikli mali yönetimi,
İnanıyorum, bu her yurtseverin en içten
dileği.
o gün adeta eskiyi ve yeniyi görmüş.. kanun-i kadim ve nizam-ı cedit muhabbetini taa iliklerimize kadar hissetmiş deyim yerindeyse aynelyakin müşahede etmiş idik.. neyse konumuza dönecek olursak zaman içinde yer yer ışık titredi, söne yazdı.. ancak biz ümidimizi yitirmedik.. hadi dedik bu kez olacak.. şöle böle derken 13 yıl geçiverdi.. dile kolay 13 yıl.. şimdi bir talepte bulunma zamanı sanırım mesleğin gelişimi için.. sıralayacak olursak;
- İç Denetim Genel Tebliğindeki çalışma programı üst yönetici tarafından onaylanmaması halinde 31.12... itibariyle yürürlüğe girer hükmünün hayatın olağan akışıyla, ve talep mekanikli iç denetim anlayışıyla bağdaşmadığından kaldırılması yerinde olacaktır. Üstelik bu ifade kurumlarda iş barışını ve iç denetimin tutunmasını engellemekte, bu da iç denetim kapasitesinden (danışmanlık vb şekillerde) etkin yararlanılmasını engellemektedir.
- İç denetçiler arasında kurumlararası geçişlerde ayrımcılığa neden olan sertifika farkları ortadan kaldırılmalıdır. Bunun yerine maddi anlamda farklar ortaya koyan bir derecelendirmeye gidilmelidir.. junior, senior vb ayrımlar olabilir..
- İç denetçilerin mesleki kapasitelerinin geliştirilmesi için daha kapsamlı denetim plan- program yönlendirmeleri yapılmalıdır.. yine bu bağlamda uluslararası çalışmalara ön ayak olunmalıdır..
- Dış değerlendirme sürecine -tabii ki de yapıcı olacak bir tavırla- yeniden başlanmalıdır..
- Denetim prosedürü –içdendeki süreçler- sadeleştirilmelidir. Içden sürecine üst yönetim de dahil edilmelidir.. (özellikle uzlaşılamayan hususlar ve izlemelerde)..
- Özel-kamu ayrımı ortadan kaldırılmalı, geçişler daha kolay hale getirilmelidir..
- İç denetim başkanlığı bir unvan olarak tahkim edilmelidir..
Yorumlar
Yorum Gönder